Uşak Valisinin o tavrından sonra Uşak Gelişim Derneği faaliyet yapamaz

Mustafa ÖREN (ÖZEL RÖPORTAJ)

Bugün haber sitemiz yazarı ve aynı zamanda Uşak Gelişim Derneği Başkanı Rağıp Bayraktar ile Uşak Gelişim Derneği’nin alacağı kapanma kararını ve olayların arkasını önünü konuştuk.

M.Ö – Ragıp bey Uşak Gelişim Derneğinin hem mevcut hem de kurucu başkanı olarak derneğin kapanacak olması sizi üzmüyor mu?

Çok şükür ülkemiz demokratik bir ülke. Dernek kurmakta, kapatmakta kolay. Bizi üzen kaybettiğimiz zaman. Zamanımızı hiç uğraşmamamız gereken işlere sarf ediyoruz. Hayallerimiz gecikiyor ona üzülüyoruz.

Kurum ve kuruluşlardan Uşak Gelişim Derneği'ne ve Masalcı Ragıp amcaya verilen plaket ve teşekkür belgeleri

M.Ö – Bugüne kadar derneğiniz vasıtasıyla kaç öğrenciye ulaştınız?

2018 yılında kurduk. 15 bin civarında

M.Ö – Ragıp bey çok kestirme bir soru soracağım. Bütün bu yaşanılan olumsuzluklar niye oluyor sizce?

Çok basit bir cevabı var. Daha önceki Ankara’ya çekilen vali Funda hanımla yaşadıklarımız da şimdiki Uşak valisiyle yaşanılanlarda tek noktada birleşiyor. Eleştiriye tahammülleri yok. Biz köşe yazılarımızda eleştiriyoruz. Cevap veremiyor. Dava açamıyor. Ne yapıyor? Etik ve şık olmayan usuller devreye giriyor.

Bir baskı iklimi oluşuyor. O baskı ve korku ikliminde en zayıf noktanızdan ses geliyor. Bizim en zayıf noktamızda okullarda masal anlatımı yapmak amacıyla kurduğumuz Uşak Gelişim Derneği ve faaliyetleri.

Hiçbir ücret almadan, gönüllülük esasıyla yapsak ta onları yaptığımız işin mahiyeti ilgilendirmiyor. Yaptığımız eleştirileri incelemek ve özeleştiri yapmak yerine bizi cezalandırmaya çalışıyorlar. Sonra da bunlar yaşanılıyor

M.Ö –Sizce eleştiriyi seven var mıdır?

Seveni bilmiyorum ama eleştiriyi doğru yönetebilen insanlar tanıdım.

M.Ö – Mahzuru yoksa kim olduklarını söyleyebilir misiniz?

Mesela Uşak Eski Belediye Başkanlarından Ali Erdoğan. Mesela Ulubey Eski Kaymakamı İsmail Erdoğan. Uşak Eski Valisi Ayhan Çevik.  Eleştirdiğim halde olumsuzluğu iyi yönetip  olumluya çevirmeyi başarmışlardır.

M.Ö – Ragıp bey “ Uşak Valisine açık Mektup” başlıklı köşe yazınızda Uşak Gelişim derneğini kapatacağınızı duyurmuştunuz. Bugünde üyelerinize toplantı çağrısı yaptınız. O yazınızdan sonra size bir dönüş oldu mu?

Mustafa bey bize bir dönüş olmaz.

M.Ö – Niye?

Aynı dünya da yaşıyoruz ama onlar kendilerine bu tek dünya içinde egolarından hayali bir dünya kurmuşlar. Kendilerini farklı bir yerde görüyorlar. Yani arada mesafeler(!) var. Bu mesafeleri aşacak araçlar var ama herhalde o da oralarda yok.

M.Ö – Olağanüstü toplantı sonunda Uşak gelişim Derneği kapanacak. Bu tam olarak ne zaman olacak?

Muhtemelen ilk toplantı da olur. İlkte yeterli çoğunluk olmazsa en geç kasım sonunda işlem tamamlanmış olur diye düşünüyorum.

M.Ö – “Uşak Valisine Açık Mektup” başlıklı yazınızda alacağınız kapanma kararını Turan Ergün beye göndereceğinizi söylüyorsunuz. Amacınız nedir?

Mustafa bey derneğimizi kapatırken alacağımız karara “ Uşak Valisi Turan Ergün’ün tavrı sebebiyle oluşan korku ve baskı iklimine karşı koyamayacağımızı düşündüğümüzden pes ettik” ibaresini yazacağız. Ve o kararı Turan Ergün beye PTT kanalıyla göndereceğiz. Tek bir amacımız var o da haksızlıklar karşısında tepkimizi ortaya koymak.

Biz haklıyız ama bu yetmiyor. Güçlü(!) de olmak gerekiyor. Bizim gücümüz yok. Gücümüz sadece böyle bir tepki koymaya yetiyor ve onu da kullanıyoruz.

M:Ö –  Uşak Valisine Açık Mektup yazınızda “ Bir zamanlar ne kadar güçlüydüm. Bir sivil toplum kuruluşunu bir tavrımla kapatmaya muvaffak oldum. Hatta o kadar güçlüydüm ki; o ilin siyasetçileri, milletvekilleri ne oluyor dahi diyemediler” deyip bugünleri yad edersiniz. Hoşça vakit geçirirsiniz.” Yazmışsınız. Burada Siyasetçilere de gönderme mi yaptınız?

Doğru anlamışsınız. Bugün Siyasetçiler İsrail’i kınıyor. Neden? Baskı ve zulüm var diye. Bize yapılan ne acaba? Burada haksızlık yok mu? Zulüm yok mu? Haksızlık ve zulüm olması için illaki insanların ölmesi gerekmiyor. Bütün mesele sorumluluk alanınız içerisindeki olaylara samimiyetle bakmak.

M.Ö –Sizce derneği kapatmaktan başka bir çare yok muydu?

Uşak Valisi Turan beyin bize şık olmayan tavrından önce de merkeze çekilen valinin sebep olduğu çok sıkıntılarımız oldu. Hepsini de ispat edebilirim. Çok mücadele ettik. Sabır ettik. Ama Turan beyin o tavrı sonrasında ortaya çıkan korku iklimi ile asla baş etmemiz mümkün değil. Bu konuda çok tecrübeliyiz. Neler yaşayabileceğimizi biliyoruz. Bakın Ulubey kaymakamı o günden bugüne randevu vermiyor.

 Turan beyin o tavrından epey önce nisan ayının sonlarında eşi Hülya hanım ile de sosyal medya üzerinden bir diyalogumuz oldu. O zaman çok ümitlenmiştim geçmiş validen kalan sıkıntılardan kurtulacağız diye ama ne hikmetse oradan da bir netice çıkmadı.

M.Ö – Nasıl yani. Turan beyin eşiyle nasıl bir diyalogunuz oldu?

Uşak merkez okullarından gelen masal isteklerini karşılarken birçok sıkıntılar yaşıyorduk. Bir gün masal anlatım paylaşımları yaptığımız İnstagram hikayelerimize bakanlar arasında vali beyin eşini de fark ettim.

 Hülya hanımın öğretmen olduğunu da öğrenince heyecanlandım. Yaşadığımız sıkıntıları çözebileceğini düşünerek kendilerine dernek olarak yaptığımız faaliyetleri ve hayallerimiz olduğunu anlattım. Himayeleriyle daha büyük projelere imza atabileceğimizi yazdım. Sağ olsunlar. İlgi gösterip cevap verdiler. Yalnız diz ameliyatı olduğunu ve ayağa kalkınca irtibata geçeceklerini yazmışlardı.

M.Ö – Peki sonra ne oldu?

Hiç bir şey olmadı.

M.Ö – Nasıl yani? Sizinle irtibata geçmedi mi?

Yani o günden sonra bir diyalogumuz olmadı. Onlar irtibata geçmedi. Biz de bir daha rahatsız etmedik. Cesaret edemedim.

M.Ö – Neden?

Ben şöyle düşündüm. Herhalde kendileri İl Milli Eğitim Müdürlüğü ya da valilik özel kalem ile konuştu. Onların da hakkımızda ki takıntıları malum. Hülya hanımı caydırdılar. Ben böyle düşündüm.

M.Ö – Ya unuttuysa diye düşünmediniz mi?

Sosyal medyadan takibi devam ediyordu. Unutmuş olması mümkün değil diye düşündüm. Belki de yanıldım. Bilmiyorum. Ama böyle düşündüm. Ama biz yine de Hülya hanımın kendisine o sosyal medya üzerinden olan ilgilerinden dolayı canı gönülden teşekkür ediyoruz. Neticeye varamasak ta bizim için değerli bir ilgiydi.

M.Ö – Uşak Gelişim Derneği kapanacak. Peki masal anlatımlarınızda sizin için en unutulmaz olan an ya da olay nedir?

Birçok var. Mesela Pandemi döneminde Ulubey Kaymakamı İsmail Erdoğan’ın masal asamızla çektirdiği fotoğraf en unutulmazlarımızdan.

Yine Kaymakam bey, Ulubey Belediye Başkanı ve protokol üyelerinin sınıfta öğrencilerle baştan sona masal anlatımımızı dinlemeleri

Kültür ve turizm Bakanlığıyla yaptığımız ilk protokol, Ulubey Belediyesiyle yaptığımız protokol

Uşak’ın bütün merkez köy okullarında sınıf sınıf dolaşarak masal anlatımımız. Masal anlatımından sonra çocukların dinledikleri masalı anlatan çizimleri…. böyle sevindirenler var.

Bir o kadar yaşadığımız sıkıntılar var. Onları hatıralarımızda yazarız belki

Masalı dinleyen çocukların geri dönüş çizimleri

M.Ö – Son olarak bir şeyler söylemek ister misiniz.

Rahmetli annem böyle sıkıntılı anlar için derdi ki “ Oğlum sabret, kara gün kararıp kalmaz.” Ben öyle olduğuna inanıyorum. Her sıkıntının ardından bir ferahlık geleceğine inanıyorum.