Köşe yazarımız Rağıp Bayraktar’la “ Uşak Valisi niye sözünde durmuyor?” ve “ Uşak Valisiyle niye sorun yaşadık?” başlıklı yazılarından yola çıkarak yaptığımız bu röportajda her şeyi samimice konuştuk.
Haber Giriş Tarihi: 16.10.2023 12:03
Haber Güncellenme Tarihi: 16.10.2023 14:12
Kaynak:
Haber Merkezi
usaktanhaber.com.tr
MUSTAFA ÖREN (ÖZEL RÖPORTAJ)
M.Ö- Rağıp bey sizi tanımayanlar için soruyorum. Ne zamandır yazıyorsunuz?
1999 yılından bu yana Uşak’ta değişik mecralarda köşe yazısı yazıyorum. Şu anda da uşaktan haber’de yazıyorum
M.Ö- Eleştirmeyi çok mu seviyorsunuz?
Hayır. Eleştirmeyi hiç sevmem. Teşekkür etmeyi çok severim. Ama şartlar gereği eleştirel yazılar da yazmak zorunda kalıyoruz.
M.Ö- Ama yazılarınız genelde eleştirel değil mi?
Yazı arşivime bakarsanız teşekkür yazıları da çoktur. Hatta sert eleştiriler yaptığımız kişilere dahi açık teşekkürlerimiz de vardır.
M.Ö- Bu tezatlık değil mi?
Hayır. Tezatlık değildir. Bir insan tamamen kötü olmadığı gibi tamamen iyi de değildir. Biz vicdanen bakıyoruz; eğer yanlış bir şey görürsek onu dillendiriyoruz. İyi bir şey görürsek de teşekkür ediyoruz.
M.Ö- Uşak Valisi Turan Ergün beyi tanıyor musunuz?
Evet tanıyorum. Kendisiyle bir kere görüştük. Bir yıl önce torpilli bir randevu ile kendisiyle valilik makamında görüştük. Hayırlı olsun dedikten sonra kendilerine Uşak’ın “yeşil yazma” hikayesinden bahsettim. Bu hikayenin Uşak’ın tanıtımında katkı sağlayabilecek değerler taşıdığını ve İl Tanıtım Kurulu toplantısında anlatabileceğimi söyledim.
Sağ olsunlar, teklifimizi uygun gördüler ve özel kalemine bizim İl Tanıtım Kurulu toplantısına davet edilmemiz talimatını verdiler.
Biz de bu olayı anlatan “Uşak Valimiz Dr Turan Ergün gereğini yaptı” başlıklı bir köşe yazısı yazdık. Bir dakika bakayım… 5 Ekim 2022 de yayınlamışız. Bir yılı geçmiş.
M.Ö- Torpilli randevu ne demek?
Valimizle görüşmek için özel kaleme randevu talep ettik. Yanılmıyorsam Ağustos sonu 2022’de randevu talep ettik. Bir aydan fazla bekledik. Olmayınca bir milletvekili aracılığıyla 3 Ekim 2022 de görüşebildik.
M.Ö- Niye öyle bir şey yaşadığınızı düşünüyorsunuz?
Tahmin üzerine konuşmak istemiyorum. Kesin bilgi sahibi değilim. Ama yaşadığımız da bir realite.
M.Ö- Peki, İl Tanıtım Kurulu toplantısına davet edildiniz mi?
Bir yıldır o il tanıtım kurulu toplantısı henüz yapılmadı diye biliyorum.
M.Ö- Vali beyle yaşadığınız bu tatsız hadiseden sonra İl tanıtım kuruluna hala davet edileceğinizi düşünüyor musunuz?
Bilmiyorum. Hiçbir düşüncem yok. Bekleyip göreceğiz.
M.Ö- Daha önceleri de köşe yazılarınızdan dolayı sıkıntılar yaşadınız mı?
Bu tarz yaşamadım. Ancak, çok sıkıntılarımız, daha doğrusu rahatsız olanlar oldu. Hepsinde de yazı yazdığımız mecralardan ayırılmak zorunda kaldık. Ama ne garip ki 24 yıldır yazı yazıyoruz ne bir tekzip yedim ne de mahkemelik oldum. Miş, mış ile biten hiçbir yazı yazmadım. Somut olaylar üzerinden yola çıktım ve vicdanımı kılavuz yaptım. Kimseye hakaretamiz bir kelime kullanmadım. Gücü olanlar gücünü kullandı. Bizi yazı yazdığımız mecradan ayırdılar. Sonra yeni mecralar aradık ve en sonunda kendi mecramızı kurmak zorunda kaldık.
M.Ö- Son olarak “ Uşak Valisi sözünde niye durmuyor?” başlıklı bir yazınız vardı. Bu yazınızdan kaynaklanan bir sıkıntı yaşadığınızı anlattığınız diğer yazınız” Uşak valisiyle niye sorun yaşadık?” yazılarınızı okudum. Bu yazılarınız kökü nereye dayanıyordu?
Valimizin instagram paylaşımlarının birisinin altında “ Sayın valimiz sözünüzü yerine getirmenizi bekliyoruz” mealinde bir yorum görmüştüm. Bu yorumun izini sürdüm. Ulubey’in bir köyünde yaşanan bir hadiseye dayanıyordu. O anda orada bulunan köylülerin ve bir mülki amirin de olayı doğrulamasından sonra köşe yazısını yazdım. Vatandaşın sıkıntısını dile getrdim.
M.Ö- Köşe yazınızda anlattığınız Vali bey ile yaşadığınız o tatsız olay anında ne düşündünüz? Mesela kırıldınız mı?
Kalbim kırıldı ancak vali beye kırgınlık duymadım. Çünkü, az çok onu anlayabiliyordum. Kendileri çıkış yapsa da kontrollüydü. Hatta bu yönü takdire değer. Ama tamamen de masum değil.
Ulubey'e bağlı Büyükkayalı köyünde yapılan ve fotoğrafta görülen bu toplantıda bir vatandaş kendisine koyun sözü verildiğini ve yerine getirilmediğini iddia etmiş ve Köşe yazarımız Ragıp Bayraktar bunu dillendirince tatsız olaylar yaşanmıştı.
M.Ö- Yazınızda İl Genel Sekreterinin “köye gittik ama böyle bir söz verilmedi “ İfadesine yer vermişsiniz. Onun bu sözüne ne diyeceksiniz?
Tahminim kendileri o esnada ya lavaboya gitmiş olmalı ya da telefonda önemli bir şeyle meşgul olmuş olmalı. İddia sahibinin, köylülerin, muhtarın ve mülki amirin bildiğini bilmemesi ancak böyle izah edilebilir.
M.Ö- Vali beyin size karşı tavrından da anlaşılacağına göre o köşe yazınızı okuduğu anlaşılıyor. Yayınlandıktan sonra sorunu anlamak ve çözmek anlamında valilikten size hiçbir dönüş olmamasını niye bağlıyorsunuz?
Mustafa bey, birinci olarak şunu tespit etmek lazım. Valilikte yaşanılanlar normal davranışlar değil!. Normal olması gereken, birinci olarak; yazının içeriği hakkında bilgi istenmesi lazım. İkinci olarak bunun doğrulanması lazım. Üçüncü olarak da çözüme kavuşturulması gerekiyor. Ama bu olmadı. Siz niye böyle olmadığını soruyorsunuz.
Aslında bu sorunun çok basit ve sade bir cevabı var. O da şu; Uşak Valiliğinde şu an bir kültür çatışması yaşanıyor. Bu sıkıntılar da o kültür çatışmasının dışa vurmuş hali.
M.Ö- Nasıl yani? Uşak Valiliğinde kültür çatışması yaşanıyor sözünüzden ne anlamamız lazım? Biraz açabilir misiniz?
Bir önceki Vali’den kalan ve valiliğe sinmiş olan davranış kültürü ile yeni valimizin mizacının uyumsuz olduğunu ve çatıştığını düşünüyorum. Valimiz eski kadro ile devam ediyor. Onlar da doğal olarak eski davranış kültürünü devam ettiriyorlar. Yerelde çıkan eleştiriler peşinen yok kabul ediliyor.
M.Ö- Valilik kanunlarla idare olmuyor mu? Valiye göre değişiklik mümkün mü?
Kanuni haklardan bahsetmiyorum. İnsani etkiden bahsediyorum. Eğer her şey kanunla idare olsaydı dünyada hiçbir sıkıntı yaşanmazdı.
M.Ö- Kusura bakmayın tam olarak anladım desem yalan olur. Biraz daha açabilir misiniz?
Şöyle açayım. Mesela merkeze çekilen eski valimiz ilk olarak Aydın’dan getirtilen bir helikopter ile turlayarak Uşak’ı yüksekten bakarak tanımaya çalıştı. Bu valimiz ise böyle bir şey yapmadı. Yine eski valimiz Uşak’ta çok uzun süre kaldığı halde yerel televizyonların, youtube kanallarının davetlerini hep ret etti. Ama bu valimiz hemen gelir gelmez yerel Egem Tv de programa katıldı.
Espiri olsun diye söylüyorum. Mesela Cimriliği çok ileri olan bir aileye gelin gelen cömert birisinin yaşayacağı sıkıntıları düşünün. Ya da Çok kibirli kendisini herkesten üstün gören bir aileye gelen mütevazi bir gelinin yaşayacağı sıkıntıları düşünün. Daha ileri bir örnek olarak hakkı, haramı- helali pek dikkate almayan bir aileye bu konularda hassas bir kişinin gelin geldiğini ve yaşadığı sıkıntıları düşünün
Yani Vali beyin çok yakınındakileri kastederek söylüyorum, eski kültür ile yetişmiş olanlarla çalışıyor. Bunu görmesi ve çare üretmesi lazım. Yoksa sıkıntılar bitmez.
M.Ö- Eski Kültür ile yetişmiş olanlar dediklerinizin sizle kişisel bir sorunu var mı?
Zannetmiyorum. Çünkü öyle kişisel bir sebep de hatırlamıyorum. En azından bizim bildiğimiz bir şey yok. Ama görev yaptıkları ortamda oluşan kültürden etkilenmemeleri de mümkün değil.
M.Ö- Yazınızda bir videodan bahsediyorsunuz. Ne videosu bu?
Vali ve heyetinin köylerini ziyaret esnasında kendisine 15 koyun bir koç sözü verildiğini iddia eden; astım hastası ve özürlü yakını olan bir delikanlının olayları anlattığı video.
M.Ö- Bu videoyu yayınlamayacak mısınız?
Yayınlayacağız ancak sorununun yayınlamadan çözülmesi ümidini taşıdığımız için bekliyoruz.
M.Ö- Bu konunun nasıl neticeleneceğini düşünüyorsunuz ?
Biz vali beyin diyalogtan yana olacağını ve konuyu tam doğru olarak anladıktan sonra bu delikanlının yıkılan ümidini tekrar ayağa kaldıracağına inanıyoruz.
M.Ö- Son olarak ne söylemek istersiniz?
Biz bu gibi konularda siyasi sorumluluk taşıyanlara da görev düştüğüne inanıyoruz. Yazılarımızı sade bir vatandaş olarak değil sorumluluk mevkiinde birileri olarak okuyup değerlendirmelerini ve diyalog kurulmasına katkı sağlamaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü olumsuz olan her işte kaybedilen zaman ve kaybeden Uşak oluyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
UŞAK VALİLİĞİNDE KÜLTÜR ÇATIŞMASI YAŞANIYOR!
Köşe yazarımız Rağıp Bayraktar’la “ Uşak Valisi niye sözünde durmuyor?” ve “ Uşak Valisiyle niye sorun yaşadık?” başlıklı yazılarından yola çıkarak yaptığımız bu röportajda her şeyi samimice konuştuk.
MUSTAFA ÖREN (ÖZEL RÖPORTAJ)
M.Ö- Rağıp bey sizi tanımayanlar için soruyorum. Ne zamandır yazıyorsunuz?
1999 yılından bu yana Uşak’ta değişik mecralarda köşe yazısı yazıyorum. Şu anda da uşaktan haber’de yazıyorum
M.Ö- Eleştirmeyi çok mu seviyorsunuz?
Hayır. Eleştirmeyi hiç sevmem. Teşekkür etmeyi çok severim. Ama şartlar gereği eleştirel yazılar da yazmak zorunda kalıyoruz.
M.Ö- Ama yazılarınız genelde eleştirel değil mi?
Yazı arşivime bakarsanız teşekkür yazıları da çoktur. Hatta sert eleştiriler yaptığımız kişilere dahi açık teşekkürlerimiz de vardır.
M.Ö- Bu tezatlık değil mi?
Hayır. Tezatlık değildir. Bir insan tamamen kötü olmadığı gibi tamamen iyi de değildir. Biz vicdanen bakıyoruz; eğer yanlış bir şey görürsek onu dillendiriyoruz. İyi bir şey görürsek de teşekkür ediyoruz.
M.Ö- Uşak Valisi Turan Ergün beyi tanıyor musunuz?
Evet tanıyorum. Kendisiyle bir kere görüştük. Bir yıl önce torpilli bir randevu ile kendisiyle valilik makamında görüştük. Hayırlı olsun dedikten sonra kendilerine Uşak’ın “yeşil yazma” hikayesinden bahsettim. Bu hikayenin Uşak’ın tanıtımında katkı sağlayabilecek değerler taşıdığını ve İl Tanıtım Kurulu toplantısında anlatabileceğimi söyledim.
Sağ olsunlar, teklifimizi uygun gördüler ve özel kalemine bizim İl Tanıtım Kurulu toplantısına davet edilmemiz talimatını verdiler.
Biz de bu olayı anlatan “Uşak Valimiz Dr Turan Ergün gereğini yaptı” başlıklı bir köşe yazısı yazdık. Bir dakika bakayım… 5 Ekim 2022 de yayınlamışız. Bir yılı geçmiş.
M.Ö- Torpilli randevu ne demek?
Valimizle görüşmek için özel kaleme randevu talep ettik. Yanılmıyorsam Ağustos sonu 2022’de randevu talep ettik. Bir aydan fazla bekledik. Olmayınca bir milletvekili aracılığıyla 3 Ekim 2022 de görüşebildik.
M.Ö- Niye öyle bir şey yaşadığınızı düşünüyorsunuz?
Tahmin üzerine konuşmak istemiyorum. Kesin bilgi sahibi değilim. Ama yaşadığımız da bir realite.
M.Ö- Peki, İl Tanıtım Kurulu toplantısına davet edildiniz mi?
Bir yıldır o il tanıtım kurulu toplantısı henüz yapılmadı diye biliyorum.
M.Ö- Vali beyle yaşadığınız bu tatsız hadiseden sonra İl tanıtım kuruluna hala davet edileceğinizi düşünüyor musunuz?
Bilmiyorum. Hiçbir düşüncem yok. Bekleyip göreceğiz.
M.Ö- Daha önceleri de köşe yazılarınızdan dolayı sıkıntılar yaşadınız mı?
Bu tarz yaşamadım. Ancak, çok sıkıntılarımız, daha doğrusu rahatsız olanlar oldu. Hepsinde de yazı yazdığımız mecralardan ayırılmak zorunda kaldık. Ama ne garip ki 24 yıldır yazı yazıyoruz ne bir tekzip yedim ne de mahkemelik oldum. Miş, mış ile biten hiçbir yazı yazmadım. Somut olaylar üzerinden yola çıktım ve vicdanımı kılavuz yaptım. Kimseye hakaretamiz bir kelime kullanmadım. Gücü olanlar gücünü kullandı. Bizi yazı yazdığımız mecradan ayırdılar. Sonra yeni mecralar aradık ve en sonunda kendi mecramızı kurmak zorunda kaldık.
M.Ö- Son olarak “ Uşak Valisi sözünde niye durmuyor?” başlıklı bir yazınız vardı. Bu yazınızdan kaynaklanan bir sıkıntı yaşadığınızı anlattığınız diğer yazınız” Uşak valisiyle niye sorun yaşadık?” yazılarınızı okudum. Bu yazılarınız kökü nereye dayanıyordu?
Valimizin instagram paylaşımlarının birisinin altında “ Sayın valimiz sözünüzü yerine getirmenizi bekliyoruz” mealinde bir yorum görmüştüm. Bu yorumun izini sürdüm. Ulubey’in bir köyünde yaşanan bir hadiseye dayanıyordu. O anda orada bulunan köylülerin ve bir mülki amirin de olayı doğrulamasından sonra köşe yazısını yazdım. Vatandaşın sıkıntısını dile getrdim.
M.Ö- Köşe yazınızda anlattığınız Vali bey ile yaşadığınız o tatsız olay anında ne düşündünüz? Mesela kırıldınız mı?
Kalbim kırıldı ancak vali beye kırgınlık duymadım. Çünkü, az çok onu anlayabiliyordum. Kendileri çıkış yapsa da kontrollüydü. Hatta bu yönü takdire değer. Ama tamamen de masum değil.
Ulubey'e bağlı Büyükkayalı köyünde yapılan ve fotoğrafta görülen bu toplantıda bir vatandaş kendisine koyun sözü verildiğini ve yerine getirilmediğini iddia etmiş ve Köşe yazarımız Ragıp Bayraktar bunu dillendirince tatsız olaylar yaşanmıştı.
M.Ö- Yazınızda İl Genel Sekreterinin “köye gittik ama böyle bir söz verilmedi “ İfadesine yer vermişsiniz. Onun bu sözüne ne diyeceksiniz?
Tahminim kendileri o esnada ya lavaboya gitmiş olmalı ya da telefonda önemli bir şeyle meşgul olmuş olmalı. İddia sahibinin, köylülerin, muhtarın ve mülki amirin bildiğini bilmemesi ancak böyle izah edilebilir.
M.Ö- Vali beyin size karşı tavrından da anlaşılacağına göre o köşe yazınızı okuduğu anlaşılıyor. Yayınlandıktan sonra sorunu anlamak ve çözmek anlamında valilikten size hiçbir dönüş olmamasını niye bağlıyorsunuz?
Mustafa bey, birinci olarak şunu tespit etmek lazım. Valilikte yaşanılanlar normal davranışlar değil!. Normal olması gereken, birinci olarak; yazının içeriği hakkında bilgi istenmesi lazım. İkinci olarak bunun doğrulanması lazım. Üçüncü olarak da çözüme kavuşturulması gerekiyor. Ama bu olmadı. Siz niye böyle olmadığını soruyorsunuz.
Aslında bu sorunun çok basit ve sade bir cevabı var. O da şu; Uşak Valiliğinde şu an bir kültür çatışması yaşanıyor. Bu sıkıntılar da o kültür çatışmasının dışa vurmuş hali.
M.Ö- Nasıl yani? Uşak Valiliğinde kültür çatışması yaşanıyor sözünüzden ne anlamamız lazım? Biraz açabilir misiniz?
Bir önceki Vali’den kalan ve valiliğe sinmiş olan davranış kültürü ile yeni valimizin mizacının uyumsuz olduğunu ve çatıştığını düşünüyorum. Valimiz eski kadro ile devam ediyor. Onlar da doğal olarak eski davranış kültürünü devam ettiriyorlar. Yerelde çıkan eleştiriler peşinen yok kabul ediliyor.
M.Ö- Valilik kanunlarla idare olmuyor mu? Valiye göre değişiklik mümkün mü?
Kanuni haklardan bahsetmiyorum. İnsani etkiden bahsediyorum. Eğer her şey kanunla idare olsaydı dünyada hiçbir sıkıntı yaşanmazdı.
M.Ö- Kusura bakmayın tam olarak anladım desem yalan olur. Biraz daha açabilir misiniz?
Şöyle açayım. Mesela merkeze çekilen eski valimiz ilk olarak Aydın’dan getirtilen bir helikopter ile turlayarak Uşak’ı yüksekten bakarak tanımaya çalıştı. Bu valimiz ise böyle bir şey yapmadı. Yine eski valimiz Uşak’ta çok uzun süre kaldığı halde yerel televizyonların, youtube kanallarının davetlerini hep ret etti. Ama bu valimiz hemen gelir gelmez yerel Egem Tv de programa katıldı.
Espiri olsun diye söylüyorum. Mesela Cimriliği çok ileri olan bir aileye gelin gelen cömert birisinin yaşayacağı sıkıntıları düşünün. Ya da Çok kibirli kendisini herkesten üstün gören bir aileye gelen mütevazi bir gelinin yaşayacağı sıkıntıları düşünün. Daha ileri bir örnek olarak hakkı, haramı- helali pek dikkate almayan bir aileye bu konularda hassas bir kişinin gelin geldiğini ve yaşadığı sıkıntıları düşünün
Yani Vali beyin çok yakınındakileri kastederek söylüyorum, eski kültür ile yetişmiş olanlarla çalışıyor. Bunu görmesi ve çare üretmesi lazım. Yoksa sıkıntılar bitmez.
M.Ö- Eski Kültür ile yetişmiş olanlar dediklerinizin sizle kişisel bir sorunu var mı?
Zannetmiyorum. Çünkü öyle kişisel bir sebep de hatırlamıyorum. En azından bizim bildiğimiz bir şey yok. Ama görev yaptıkları ortamda oluşan kültürden etkilenmemeleri de mümkün değil.
M.Ö- Yazınızda bir videodan bahsediyorsunuz. Ne videosu bu?
Vali ve heyetinin köylerini ziyaret esnasında kendisine 15 koyun bir koç sözü verildiğini iddia eden; astım hastası ve özürlü yakını olan bir delikanlının olayları anlattığı video.
M.Ö- Bu videoyu yayınlamayacak mısınız?
Yayınlayacağız ancak sorununun yayınlamadan çözülmesi ümidini taşıdığımız için bekliyoruz.
M.Ö- Bu konunun nasıl neticeleneceğini düşünüyorsunuz ?
Biz vali beyin diyalogtan yana olacağını ve konuyu tam doğru olarak anladıktan sonra bu delikanlının yıkılan ümidini tekrar ayağa kaldıracağına inanıyoruz.
M.Ö- Son olarak ne söylemek istersiniz?
Biz bu gibi konularda siyasi sorumluluk taşıyanlara da görev düştüğüne inanıyoruz. Yazılarımızı sade bir vatandaş olarak değil sorumluluk mevkiinde birileri olarak okuyup değerlendirmelerini ve diyalog kurulmasına katkı sağlamaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü olumsuz olan her işte kaybedilen zaman ve kaybeden Uşak oluyor.
Eden ne ederse kendine eder.
İnşallah iyi şeyler yaşar, iyi şeyler yazarız.
M.Ö- teşekkür ederim
Bende teşekkür ederim
En Çok Okunan Haberler